Eski TBMM Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu'nun "Erdoğan'ın, 2006 yılında, evini polis kuşatmasına alarak Erbakan'ı tutuklatmak istediği" iddiası üzerine yazılı açıklama yaptı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Necmettin Erbakan'ı 2006 yılında hapsettirmek istediğini iddia etti.
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Rahmetli Erbakan Hocamız için söz konusu olan cezaevine girme ihtimalini ortadan kaldırmak adına elimizden geleni ivedilikle yaptık. O dönemki grup başkanvekilimiz Sadullah Ergün’ü arayarak hocamız için olumsuz bir durumun ortaya çıkmaması adına gerekli kanuni düzenlemenin yapılması için çalışma yapılması yönünde talimatı o dönemki Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile istişare ederek ben verdim..." dedi.
AŞAMA AŞAMA ANLATTI
Arınç, içinde yetiştikleri Milli Görüş hareketinin kurucusu, kapatılan Milli Nizam, Milli Selamet, Refah ve Fazilet partileri ile Saadet Partisi'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ı (1926-2011) cezaevine girmekten kurtarmak için nasıl özel kanun çıkardıklarını, bütün aşamalarıyla anlattı.
Bülent Arınç bu açıklamayı; Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun "dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın, 2006 yılında, evini polis kuşatmasına alarak Erbakan'ı tutuklatmak istediği" iddiası ve bu iddiayı teyit eden Erbakan'ın damadı, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Altınöz'ün açıklaması üzerine yaptı.
X'teki kişisel hesabından yaptığı açıklamada, Karamollaoğlu ve Altınözü'ün iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Bülent Arınç, Erbakan için çıkarılan 'özel kanun'a ilişkin süreci anlattı.
Arınç'ın açıklaması şu şekilde:
"Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Karamollaoğlu’nun geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında ortaya attığı ve ardından da Mehmet Altınöz tarafından onaylanan iddialar üzerine birkaç söz söylemek gereği hâsıl oldu. Ortaya atılan iddialar gerçeği yansıtmıyor! Sürecin nasıl geliştiği aşağıda paylaştığım linkteki haberde detaylı bir şekilde görülebilir. O dönem rahmetli Erbakan Hocamız için söz konusu olan cezaevine girme ihtimalini ortadan kaldırmak adına elimizden geleni ivedilikle yaptık. Başkanı olarak o dönemki grup başkanvekilimiz Sadullah Ergün’ü arayarak hocamız için olumsuz bir durumun ortaya çıkmaması adına gerekli kanuni düzenlemenin yapılması için çalışma yapılması yönünde talimatı o dönemki Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile istişare ederek ben verdim.
İlgili kanun teklifi mecliste kabul edilmesinin ardından dönemin cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edildi; biz ise aynı gün herhangi bir değişiklik yapmadan kanunu tekrar kabul ederek Sezer’e havale ettik ve o da anayasamız gereği onaylamak zorunda kaldı. Ardından da CHP harekete geçerek ilgili kanunu anayasa mahkemesine taşıdı.”
‘EN YAKIN ŞAHİTLER’ DEDİ, İSİM VERDİ
“Anayasa Mahkemesi'nin CHP’nin itirazını reddetmesi akabinde de kanun yürürlüğe girdi ve rahmetli hocamızın söz konusu cezayı evinde geçirmesi sağlanmış oldu. Bu dönem yaşananların en yakın şahitleri arasında Sayın Recai Kutan, Yasin Hatipoğlu, Mustafa Kamalak ve Şeref Malkoç da vardır. Bana gelip bu talebi ileten de kendileridir. Yakinen şahit olduğum birçok konu vardır ki o dönem Erbakan Hocamız tarafından Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve bizlere iletilen muhtelif talepler de tereddütsüz yerine getirilmiştir.
Hocamız, bu konudan dolayı özel olarak bana ve genel olarak da bu konuda hizmeti geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ve takdirlerini iletmiştir. Sayın Karamollaoğlu ve Altınözün ortaya attıkları konu, bugüne kadar hiçbir yerde gündeme getirilmemiştir. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin yaklaştığı şu günlerde üzerinden yıllar geçmiş bir konuyu gerçeklerden uzak bir şekilde yeniden kamuoyunun önüne sunmanın siyasi etik ile bağdaşmadığı görüşündeyim."
0 Yorumlar